Bize İshak b. Süleyman b. Alâ el-Eylî, ona Süfyân b. Uyeyne, ona Yahya b. Saîd, ona Rabîa b. Ebu Abdurrahman, ona Münbais'in Yezîd'in azatlısı, ona da Zeyd b. Hâlid el-Cühenî şöyle rivayet etmiştir:
Hz. Peygamber'e (sav) yitik devenin hükmü soruldu. Rasulullah (sav) hiddetlendi, yanakları kırmızılaştı ve "ondan sana ne? Onun beraberinde (uzak yolculuğa dayanan) ayakları ve (karnında) su tulumu vardır. Sahibi ona rastlayıncaya kadar o (hayvan kendi kendine) suya varır ve ağaçlardan yer" buyurdu. Rasul-i Ekrem'e (sav) buluntu koyunun hükmü de soruldu. Buna cevaben "Onu al. Çünkü o (hayvancağız) şüphesiz ya sanadır ya senin kardeşinedir ya da kurdundur" buyurdu. Resül-i Ekrem'e (sav) buluntu malın hükmü de soruldu. Bunun üzerine Rasulullah "onun kabını ve ağız bağını iyice belle, sonra bir sene onu tanıt, eğer bilen çıkarsa verirsin, çıkmazsa malına karıştır" buyurdu.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
26478, İM002504
Hadis:
حَدَّثَنَا إِسْحَاقُ بْنُ إِسْمَاعِيلَ بْنِ الْعَلاَءِ الأَيْلِىُّ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ عَنْ يَحْيَى بْنِ سَعِيدٍ عَنْ رَبِيعَةَ بْنِ أَبِى عَبْدِ الرَّحْمَنِ عَنْ يَزِيدَ مَوْلَى الْمُنْبَعِثِ عَنْ زَيْدِ بْنِ خَالِدٍ الْجُهَنِىِّ فَلَقِيتُ رَبِيعَةَ فَسَأَلْتُهُ فَقَالَ حَدَّثَنِى يَزِيدُ عَنْ زَيْدِ بْنِ خَالِدٍ الْجُهَنِىِّ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ سُئِلَ عَنْ ضَالَّةِ الإِبِلِ فَغَضِبَ وَاحْمَرَّتْ وَجْنَتَاهُ وَقَالَ « مَالَكَ وَلَهَا مَعَهَا الْحِذَاءُ وَالسِّقَاءُ تَرِدُ الْمَاءَ وَتَأْكُلُ الشَّجَرَ حَتَّى يَلْقَاهَا رَبُّهَا » . وَسُئِلَ عَنْ ضَالَّةِ الْغَنَمِ فَقَالَ « خُذْهَا فَإِنَّمَا هِىَ لَكَ أَوْ لأَخِيكَ أَوْ لِلذِّئْبِ » . وَسُئِلَ عَنِ اللُّقَطَةِ فَقَالَ « اعْرِفْ عِفَاصَهَا وَوِكَاءَهَا وَعَرِّفْهَا سَنَةً فَإِنِ اعْتُرِفَتْ وَإِلاَّ فَاخْلِطْهَا بِمَالِكَ » .
Tercemesi:
Bize İshak b. Süleyman b. Alâ el-Eylî, ona Süfyân b. Uyeyne, ona Yahya b. Saîd, ona Rabîa b. Ebu Abdurrahman, ona Münbais'in Yezîd'in azatlısı, ona da Zeyd b. Hâlid el-Cühenî şöyle rivayet etmiştir:
Hz. Peygamber'e (sav) yitik devenin hükmü soruldu. Rasulullah (sav) hiddetlendi, yanakları kırmızılaştı ve "ondan sana ne? Onun beraberinde (uzak yolculuğa dayanan) ayakları ve (karnında) su tulumu vardır. Sahibi ona rastlayıncaya kadar o (hayvan kendi kendine) suya varır ve ağaçlardan yer" buyurdu. Rasul-i Ekrem'e (sav) buluntu koyunun hükmü de soruldu. Buna cevaben "Onu al. Çünkü o (hayvancağız) şüphesiz ya sanadır ya senin kardeşinedir ya da kurdundur" buyurdu. Resül-i Ekrem'e (sav) buluntu malın hükmü de soruldu. Bunun üzerine Rasulullah "onun kabını ve ağız bağını iyice belle, sonra bir sene onu tanıt, eğer bilen çıkarsa verirsin, çıkmazsa malına karıştır" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Lukata 1, /402
Senetler:
1. Zeyd b. Halid el-Cühenî (Zeyd b. Halid)
2. Yezîd Mevlâ el-Münbeis (Yezîd Mevla el-Münbeis)
3. Ebu Osman Rabî'a er-Rey (Rabî'a b. Ferrûh)
4. Ebu Said Yahyâ b. Saîd el-Ensârî (Yahyâ b. Saîd b. Kays b. Amr)
5. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
6. Ebu Yakub İshak b. İsmail el-Eylî (İshak b. İsmail b. Alâ')
Konular:
Lukata, bulunan hayvanın ne yapılacağı
Bize İshak b. Süleyman b. Alâ el-Eylî, ona Süfyân b. Uyeyne, ona Yahya b. Saîd, ona Rabîa b. Ebu Abdurrahman, ona Münbais'in Yezîd'in azatlısı, ona da Zeyd b. Hâlid el-Cühenî şöyle rivayet etmiştir:
Hz. Peygamber'e (sav) yitik devenin hükmü soruldu. Rasulullah (sav) hiddetlendi, yanakları kırmızılaştı ve "ondan sana ne? Onun beraberinde (uzak yolculuğa dayanan) ayakları ve (karnında) su tulumu vardır. Sahibi ona rastlayıncaya kadar o (hayvan kendi kendine) suya varır ve ağaçlardan yer" buyurdu. Rasul-i Ekrem'e (sav) buluntu koyunun hükmü de soruldu. Buna cevaben "Onu al. Çünkü o (hayvancağız) şüphesiz ya sanadır ya senin kardeşinedir ya da kurdundur" buyurdu. Resül-i Ekrem'e (sav) buluntu malın hükmü de soruldu. Bunun üzerine Rasulullah "onun kabını ve ağız bağını iyice belle, sonra bir sene onu tanıt, eğer bilen çıkarsa verirsin, çıkmazsa malına karıştır" buyurdu.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
271028, İM002504-2
Hadis:
حَدَّثَنَا إِسْحَاقُ بْنُ إِسْمَاعِيلَ بْنِ الْعَلاَءِ الأَيْلِىُّ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ عَنْ يَحْيَى بْنِ سَعِيدٍ عَنْ رَبِيعَةَ بْنِ أَبِى عَبْدِ الرَّحْمَنِ عَنْ يَزِيدَ مَوْلَى الْمُنْبَعِثِ عَنْ زَيْدِ بْنِ خَالِدٍ الْجُهَنِىِّ فَلَقِيتُ رَبِيعَةَ فَسَأَلْتُهُ فَقَالَ حَدَّثَنِى يَزِيدُ عَنْ زَيْدِ بْنِ خَالِدٍ الْجُهَنِىِّ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ سُئِلَ عَنْ ضَالَّةِ الإِبِلِ فَغَضِبَ وَاحْمَرَّتْ وَجْنَتَاهُ وَقَالَ « مَالَكَ وَلَهَا مَعَهَا الْحِذَاءُ وَالسِّقَاءُ تَرِدُ الْمَاءَ وَتَأْكُلُ الشَّجَرَ حَتَّى يَلْقَاهَا رَبُّهَا » . وَسُئِلَ عَنْ ضَالَّةِ الْغَنَمِ فَقَالَ « خُذْهَا فَإِنَّمَا هِىَ لَكَ أَوْ لأَخِيكَ أَوْ لِلذِّئْبِ » . وَسُئِلَ عَنِ اللُّقَطَةِ فَقَالَ « اعْرِفْ عِفَاصَهَا وَوِكَاءَهَا وَعَرِّفْهَا سَنَةً فَإِنِ اعْتُرِفَتْ وَإِلاَّ فَاخْلِطْهَا بِمَالِكَ » .
Tercemesi:
Bize İshak b. Süleyman b. Alâ el-Eylî, ona Süfyân b. Uyeyne, ona Yahya b. Saîd, ona Rabîa b. Ebu Abdurrahman, ona Münbais'in Yezîd'in azatlısı, ona da Zeyd b. Hâlid el-Cühenî şöyle rivayet etmiştir:
Hz. Peygamber'e (sav) yitik devenin hükmü soruldu. Rasulullah (sav) hiddetlendi, yanakları kırmızılaştı ve "ondan sana ne? Onun beraberinde (uzak yolculuğa dayanan) ayakları ve (karnında) su tulumu vardır. Sahibi ona rastlayıncaya kadar o (hayvan kendi kendine) suya varır ve ağaçlardan yer" buyurdu. Rasul-i Ekrem'e (sav) buluntu koyunun hükmü de soruldu. Buna cevaben "Onu al. Çünkü o (hayvancağız) şüphesiz ya sanadır ya senin kardeşinedir ya da kurdundur" buyurdu. Resül-i Ekrem'e (sav) buluntu malın hükmü de soruldu. Bunun üzerine Rasulullah "onun kabını ve ağız bağını iyice belle, sonra bir sene onu tanıt, eğer bilen çıkarsa verirsin, çıkmazsa malına karıştır" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Lukata 1, /402
Senetler:
1. Zeyd b. Halid el-Cühenî (Zeyd b. Halid)
2. Yezîd Mevlâ el-Münbeis (Yezîd Mevla el-Münbeis)
3. Ebu Osman Rabî'a er-Rey (Rabî'a b. Ferrûh)
4. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
5. Ebu Yakub İshak b. İsmail el-Eylî (İshak b. İsmail b. Alâ')
Konular:
Lukata, bulunan hayvanın ne yapılacağı
Açıklama: Elbani bu hadisin zayıf olduğunu, ancak merfu kısmının sahih olduğunu ifade etmiştir.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
26476, İM002503
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ سَعِيدٍ حَدَّثَنَا أَبُو حَيَّانَ التَّيْمِىُّ حَدَّثَنَا الضَّحَّاكُ خَالُ الْمُنْذِرِ بْنِ جَرِيرٍ عَنِ الْمُنْذِرِ بْنِ جَرِيرٍ قَالَ كُنْتُ مَعَ أَبِى بِالْبَوَازِيجِ فَرَاحَتِ الْبَقَرُ فَرَأَى بَقَرَةً أَنْكَرَهَا فَقَالَ مَا هَذِهِ قَالُوا بَقَرَةٌ لَحِقَتْ بِالْبَقَرِ . قَالَ فَأَمَرَ بِهَا فَطُرِدَتْ حَتَّى تَوَارَتْ ثُمَّ قَالَ سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ « لاَ يُئْوِى الضَّالَّةَ إِلاَّ ضَالٌّ » .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Beşşar, ona Yahya b. Said, ona Ebu Hayyan et-Teymî, ona ed-Dahhak Hale el-Münzir b. Cerir, ona da el-Münzir b. Cerîr (b. Abdullah el-Becelî) şöyle demiştir: Ben el-Bevâzîc'te babam (Cerir b. Abdullah ile beraberdim. (Babamın) sığır sürüsü akşama doğru (meradan) geldi. Babam, (sürü içinde) yabancı bir sığır gördü ve: Bu nedir? diye sordu. Oradakiler: Sığır sürüsüne İltihak eden bir sığırdır, diye cevap verdiler. el-Münzir demiştir ki; Bunun üzerine babam emretti. O sığır sürüden çıkarılıp gözlerden kayboluncaya kadar kovalandı. Sonra babam şöyle dedi: Ben Rasulullah'ı (sav) şöyle buyururken işittim:
"Dâlle'yi (yâni yitik hayvanı) ancak sapık bir kimse kendi malına karıştırır."
Açıklama:
Elbani bu hadisin zayıf olduğunu, ancak merfu kısmının sahih olduğunu ifade etmiştir.
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Lukata 1, /402
Senetler:
1. Ebu Amr Cerir b. Abdullah el-Becelî (Cerir b. Abdullah b. Cabir)
2. Münzir b. Cerir el-Becelî (Münzir b. Cerir b. Abdullah)
3. Dahhak b. Münzir el-Becelî (Dahhak b. Münzir b. Cerir b. Abdullah)
4. Ebu Hayyan Yahya b. Saîd et-Teymî (Yahya b. Saîd b. Hayyan)
5. Ebu Said Yahya b. Said el-Kattan (Yahya b. Said b. Ferruh)
6. Muhammed b. Beşşâr el-Abdî (Muhammed b. Beşşâr b. Osman)
Konular:
Lukata, bulunan hayvanın ne yapılacağı
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ سَعِيدٍ عَنْ حُمَيْدٍ الطَّوِيلِ عَنِ الْحَسَنِ عَنْ مُطَرِّفِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ الشِّخِّيرِ عَنْ أَبِيهِ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « ضَالَّةُ الْمُسْلِمِ حَرَقُ النَّارِ » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
25714, İM002502
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ سَعِيدٍ عَنْ حُمَيْدٍ الطَّوِيلِ عَنِ الْحَسَنِ عَنْ مُطَرِّفِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ الشِّخِّيرِ عَنْ أَبِيهِ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « ضَالَّةُ الْمُسْلِمِ حَرَقُ النَّارِ » .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. el-Müsenna, ona Yahya b. Saîd, ona Humeyd et-Tavîl, ona el-Hasen, ona Mutarrif b. Abdullah b. eş-Şihhîr, ona eş-Şihhîr'in babası isnadıyla aktardığına göre, Allah'ın Resulü buyurdular ki:
"Bir Müslüman'ın yitik malı (nı verebilecekken elde tutmak) Cehennem ateşinin alevini (elde tutmaktan) farksızdır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Lukata 1, /402
Senetler:
1. Ebu Mutarrif Abdullah b. Şıhhir el-Haraşi (Abdullah b. Şıhhir b. Avf b. Ka'b b. Vakdân)
2. Ebu Abdullah Mutarrif b. Abdullah el-Haraşî (Mutarrif b. Abdullah b. Şıhhir b. Avf b. Ka'b b. Vakdân)
3. Ebu Said Hasan el-Basrî (Hasan b. Yesâr)
4. Ebu Ubeyde Humeyd b. Ebu Humeyd et-Tavîl (Humeyd b. Tarhan)
5. Ebu Said Yahya b. Said el-Kattan (Yahya b. Said b. Ferruh)
6. Muhammed b. Müsenna el-Anezî (Muhammed b. Müsenna b. Ubeyd b. Kays b. Dinar)
Konular:
Cehennem, Sevkeden İşler, Sözler, Davranışlar
Lukata (Kayıp mal)
Öneri Formu
Hadis Id, No:
26482, İM002505
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْوَهَّابِ الثَّقَفِىُّ عَنْ خَالِدٍ الْحَذَّاءِ عَنْ أَبِى الْعَلاَءِ عَنْ مُطَرِّفٍ عَنْ عِيَاضِ بْنِ حِمَارٍ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « مَنْ وَجَدَ لُقَطَةً فَلْيُشْهِدْ ذَا عَدْلٍ أَوْ ذَوَىْ عَدْلٍ ثُمَّ لاَ يُغَيِّرْهُ وَلاَ يَكْتُمْ فَإِنْ جَاءَ رَبُّهَا فَهُوَ أَحَقُّ بِهَا وَإِلاَّ فَهُوَ مَالُ اللَّهِ يُؤْتِيهِ مَنْ يَشَاءُ » .
Tercemesi:
Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe, ona Abdülvahhab es-Sekafî, ona Halid el-Hazzâ, ona Ebu'l-Ala, ona Mutarrif, ona da İyâz b. Himâr'dan rivayet edildiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:
"Kim bir lukata (yitik mal) bulursa âdil bir veya iki şâhid tutsun. Sonra bulduğu malı değiştirmesin ve (yitik mal bulduğunu) gizlemesin. Eğer lukatanın sahibi gelirse öncelikle buna aid sahibidir. Şayet gelmezse bu mal Allah'ındır onu dilediğine verir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Lukata 2, /402
Senetler:
1. Iyaz b. Himar el-Mücaşi'i (Iyaz b. Himar b. Ebu Himar)
2. Ebu Abdullah Mutarrif b. Abdullah el-Haraşî (Mutarrif b. Abdullah b. Şıhhir b. Avf b. Ka'b b. Vakdân)
3. Ebu Ala Yezid b. Abdullah el-Amirî (Yezid b. Abdullah b. Şihhîr b. Avf b. Ka'b)
4. Ebu Menâzil Halid el-Hazzâ (Halid b. Mihran)
5. Ebu Muhammed Abdülvehhab b. Abdülmecid es-Sakafî (Abdulvehhab b. Abdulmecid b. Salt)
6. Ebu Bekir İbn Ebu Şeybe el-Absî (Abdullah b. Muhammed b. İbrahim b. Osman)
Konular:
Lukata, bulunan hayvanın ne yapılacağı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
27174, İM002507
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرٍ الْحَنَفِىُّ ح وَحَدَّثَنَا حَرْمَلَةُ بْنُ يَحْيَى حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ وَهْبٍ قَالاَ حَدَّثَنَا الضَّحَّاكُ بْنُ عُثْمَانَ الْقُرَشِىُّ حَدَّثَنِى سَالِمٌ أَبُو النَّضْرِ عَنْ بِشْرِ بْنِ سَعِيدٍ عَنْ زَيْدِ بْنِ خَالِدٍ الْجُهَنِىِّ . أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم سُئِلَ عَنِ اللُّقَطَةِ فَقَالَ « عَرِّفْهَا سَنَةً فَإِنِ اعْتُرِفَتْ فَأَدِّهَا فَإِنْ لَمْ تُعْرَفْ فَاعْرِفْ عِفَاصَهَا وَوِعَاءَهَا ثُمَّ كُلْهَا فَإِنْ جَاءَ صَاحِبُهَا فَأَدِّهَا إِلَيْهِ » .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Beşşar, ona Ebu Bekr el-Hanefî; Bize (T) Harmele b. Yahya, ona Abdullah b. Vehb, o ikisine ed-Dahhak b. Osman el-Kureşî, ona Salim Ebu'n-Nasr, o a Bişr b. Said, ona da Zeyd b. Hâlid el-Cühenî'den rivayet edildiğine göre: lukata (yitik mal) hükmü Rasulullah'a (sav) soruldu. Resûl-i Ekrem şöyle buyurdu;
"Bir yıl ilân et eğer (sahibi olduğu bildirilecek bir şekilde) evsafı anlatılırsa bunu ver. Şayet (anılan şekilde) evsafı anlatılmazsa bunun ifasını (kapağını, ağız bağını) ve viâsını (kah, torba, dağarcık, kese ve hurç gibi içinde bulunduğu zarfını) hıfzet (belle). Sonra bunu ye. Daha sonra sahibi (kanıtlayıcı bilgi ile) gelirse bunu ona öde."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Lukata 2, /403
Senetler:
1. Zeyd b. Halid el-Cühenî (Zeyd b. Halid)
2. Büsr b. Saîd el-Hadramî (Büsr b. Saîd)
3. Ebu Nadr Salim b. Ebu Ümeyye el-Kuraşî (Salim b. Ebu Ümeyye)
4. Ebu Osman Dahhak b. Osman el-Hizami (Dahhak b. Osman b. Abdullah b. Halid b. Hizam)
5. Ebu Bekir Abdulkebir b. Abdulmecid el-Basri (Abdulkebir b. Abdulmecid b. Ubeydullah)
6. Muhammed b. Beşşâr el-Abdî (Muhammed b. Beşşâr b. Osman)
Konular:
Lukata (Kayıp mal)
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ مَيْمُونٍ الْمَكِّىُّ وَهِشَامُ بْنُ عَمَّارٍ قَالاَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ سَعِيدٍ وَأَبِى سَلَمَةَ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « فِى الرِّكَازِ الْخُمُسُ » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
27176, İM002509
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ مَيْمُونٍ الْمَكِّىُّ وَهِشَامُ بْنُ عَمَّارٍ قَالاَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ سَعِيدٍ وَأَبِى سَلَمَةَ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « فِى الرِّكَازِ الْخُمُسُ » .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Meymun el-Mekkî ve Hişam b. Ammar, o ikisine Süfyan b. Uyeyne, ona ez-Zührî, ona Said ve Ebu Seleme, ona da Ebu Hureyre'den rivayet edildiğine göre; Rasulullah (sav) şöyle buyurdu demiştir:
"Rikâz'da (yâni definede) humus vardır."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Lukata 4, /403
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Seleme b. Abdurrahman ez-Zuhrî (Abdullah b. Abdurrahman b. Avf b. Abduavf)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
5. Muhammed b. Meymun el-Mekkî (Muhammed b. Meymun)
Konular:
Define
Ganimet, Humus, ganimetin beşte biri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
27175, İM002508
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ خَالِدِ بْنِ عَثْمَةَ حَدَّثَنِى مُوسَى بْنُ يَعْقُوبَ الزَّمْعِىُّ حَدَّثَتْنِى عَمَّتِى قُرَيْبَةُ بِنْتُ عَبْدِ اللَّهِ أَنَّ أُمَّهَا كَرِيمَةَ بِنْتَ الْمِقْدَادِ بْنِ عَمْرٍو أَخْبَرَتْهَا عَنْ ضُبَاعَةَ بِنْتِ الزُّبَيْرِ عَنِ الْمِقْدَادِ بْنِ عَمْرٍو أَنَّهُ خَرَجَ ذَاتَ يَوْمٍ إِلَى الْبَقِيعِ وَهُوَ الْمَقْبُرَةُ لِحَاجَتِهِ وَكَانَ النَّاسُ لاَ يَذْهَبُ أَحَدُهُمْ فِى حَاجَتِهِ إِلاَّ فِى الْيَوْمَيْنِ وَالثَّلاَثَةِ فَإِنَّمَا يَبْعَرُ كَمَا تَبْعَرُ الإِبِلُ ثُمَّ دَخَلَ خَرِبَةً فَبَيْنَمَا هُوَ جَالِسٌ لِحَاجَتِهِ إِذْ رَأَى جُرَذًا أَخْرَجَ مِنْ جُحْرٍ دِينَارًا ثُمَّ دَخَلَ فَأَخْرَجَ آخَرَ حَتَّى أَخْرَجَ سَبْعَةَ عَشَرَ دِينَارًا ثُمَّ أَخْرَجَ طَرَفَ خِرْقَةٍ حَمْرَاءَ . قَالَ الْمِقْدَادُ فَسَلَلْتُ الْخِرْقَةَ فَوَجَدْتُ فِيهَا دِينَارًا فَتَمَّتْ ثَمَانِيَةَ عَشَرَ دِينَارًا فَخَرَجْتُ بِهَا حَتَّى أَتَيْتُ بِهَا رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَأَخْبَرْتُهُ خَبَرَهَا فَقُلْتُ خُذْ صَدَقَتَهَا يَا رَسُولَ اللَّهِ . قَالَ « ارْجِعْ بِهَا لاَ صَدَقَةَ فِيهَا بَارَكَ اللَّهُ لَكَ فِيهَا » . ثُمَّ قَالَ « لَعَلَّكَ أَتْبَعْتَ يَدَكَ فِى الْجُحْرِ » . قُلْتُ لاَ وَالَّذِى أَكْرَمَكَ بِالْحَقِّ . قَالَ فَلَمْ يَفْنَ آخِرُهَا حَتَّى مَاتَ .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Beşşari ona Muhammed b. Halid b. Asme, ona Musa b. Ya'kub ez-Zem'î, ona teyzem Karîbe bt. Abdullah, ona annesi Kerîme bt. el-Mikdâd b. Amr'dan rivayet edildiğine göre: kendisi bir gün büyük abdestini bozmak için el-Bakî mezarlığı dolaylarına gitti. Halk (o dönemde az ve kuru yemek yedikleri için) iki üç günde ancak bir defa büyük abdest bozmaya gider ve deve kığısı gibi büyük abdest yapardı. Sonra kendisi bir harabeye girdi ve büyük abdestini yapmak için oturmuş iken baktı ki erkek büyük bir fare yerdeki bir delikten bir dinar çıkardı. Fare o deliğe girip bir dinar daha çıkardı. Sonra böylece on yedi adet dinar çıkardı. Daha sonra kırmızı bir bez parçasının kenarını delikten çıkardı.
Mikdâd dedi ki: Sonra ben o bez parçasını çektim. Onun (yâni bezin) içinde de bir dinar buldum. On sekiz adet dinar tamamlandı. Ben bunlarla (harabeden) çıktım ve bunları Rasulullah'ın (sav) huzuruna getirip durumu O'na arz ettim. Sonra:
"Bunların sadakasını (yâni humus -beşte bir- hakkını) al". Yâ Rasulullah, dedim. Resûl-i Ekrem (sav) (bana):
"Bunları götür. Bunda sadaka (humus) yoktur. Allah bunu sana mübarek eylesin" buyurdu. Sonra:
"Bunları elinle delikten çıkarmış olabilir (mi)sin?" buyurdu. Ben: Sana hak (din) ile ikramda bulunana (Allah) yemin ederim ki hayır (Elimi deliğe sokmadım), dedim.
Râvî demiştir ki: Mikdâd ölünceye kadar bu dinarların sonu gelmedi. (Yâni bitmedi.)
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Lukata 3, /403
Senetler:
1. Ebu Mabed Mikdad b. Esved el-Kindî (Mikdad b. Amr b. Sa'lebe b. Malik b. Rabî'a)
2. Duba'a bt. Zübeyr (Duba'a bt. Zübeyr b. Abdülmuttalib b. Hişam b. Abdümenaf)
3. Kerîme bt. Mikdâd el-Kindiyye (Kerîme bt. Mikdâd b. Esved)
4. Karîbe bt. Abdullah el-Kuraşiyye (Karîbe bt. Abdullah b. Vehb b. Zem'a)
5. Ebu Muhammed Musa b. Yakub ez-Zem'î (Musa b. Yakub b. Abdullah)
6. Muhammed b. Asme el-Basri (Muhammed b. Halid b. Asme)
7. Muhammed b. Beşşâr el-Abdî (Muhammed b. Beşşâr b. Osman)
Konular:
Define
Ganimet, Humus, ganimetin beşte biri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
271029, İM002507-2
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرٍ الْحَنَفِىُّ ح وَحَدَّثَنَا حَرْمَلَةُ بْنُ يَحْيَى حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ وَهْبٍ قَالاَ حَدَّثَنَا الضَّحَّاكُ بْنُ عُثْمَانَ الْقُرَشِىُّ حَدَّثَنِى سَالِمٌ أَبُو النَّضْرِ عَنْ بِشْرِ بْنِ سَعِيدٍ عَنْ زَيْدِ بْنِ خَالِدٍ الْجُهَنِىِّ . أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم سُئِلَ عَنِ اللُّقَطَةِ فَقَالَ « عَرِّفْهَا سَنَةً فَإِنِ اعْتُرِفَتْ فَأَدِّهَا فَإِنْ لَمْ تُعْرَفْ فَاعْرِفْ عِفَاصَهَا وَوِعَاءَهَا ثُمَّ كُلْهَا فَإِنْ جَاءَ صَاحِبُهَا فَأَدِّهَا إِلَيْهِ » .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Beşşar, ona Ebu Bekr el-Hanefî; (T) Bize Hermele b. Yahya, ona Abdullah b. Vehb, o ikisine ed-Dahhak b. Osman el-Kuraşî, ona Salim Ebu'n-Nadr, ona Bişr b. Said, ona da Zeyd b. Hâlid el-Cühenî'den rivayet edildiğine göre: lukata (yitik mal) hükmü Rasulullah'a (sav) soruldu. Resûl-i Ekrem şöyle buyurdu;
"Bir yıl ilân et. Eğer (sahibi olduğu bildirilecek bir şekilde) evsâfı anlatılırsa bunu ver. Şayet (anılan şekilde) evsâfı anlatılmazsa bunun ifasını (kapağını, ağız bağını) ve viâsını (kah, torba, dağarcık, kese ve hurç gibi içinde bulunduğu zarfını) hıfzet (belle). Sonra bunu ye. Daha sonra sahibi (kanıtlayıcı bilgi ile) gelirse bunu ona öde."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Lukata 2, /403
Senetler:
1. Zeyd b. Halid el-Cühenî (Zeyd b. Halid)
2. Büsr b. Saîd el-Hadramî (Büsr b. Saîd)
3. Ebu Nadr Salim b. Ebu Ümeyye el-Kuraşî (Salim b. Ebu Ümeyye)
4. Ebu Osman Dahhak b. Osman el-Hizami (Dahhak b. Osman b. Abdullah b. Halid b. Hizam)
5. Abdullah b. Vehb el-Kuraşî (Abdullah b. Vehb b. Müslim)
6. Ebu Hafs Harmele b. Yahya et-Tücibi (Harmele b. Yahya b. Abdullah)
Konular:
Lukata (Kayıp mal)